24 Nisan 2012 Salı

Esir Türk Gazeteciler Pazarlık Konusu mu Oldu ?








Yaklaşık bir buçuk ay önce haber yapmak için gittikleri Suriye'de kaybolan Adem Özköse ve Hamit Coşkun'un durumları bilinmezliğini koruyor.
Kaybolmalarından bir süre sonra ortaya çıkan rehberleri 2 gazetecinin durumunun da iyi olduğunu söylemiş ve az da olsa yüreklere su serpmişti.
Sonrasında her geçen gün farklı tahmin ve hipotezler dile getirildi.
Söylentilerin ilki Suriye ordusunda kritik görevler almış ve isyancıların safına geçtikten sonra Türkiye'ye sığınmış 2 Suriyeli'nin karşılığında 2 gazetecinin takas edileceği şeklindeydi.
Suriye'den kaçışın ilk başladığı günlerde Türkiye'ye sığınan Özgür Suriye Ordusu Kurucusu Albay Hüseyin Mustafa Harmuş'un aralarında Mit'le ilişiği kesilen personelin de bulunduğu bir organizasyon tarafından Suriye'ye maddi menfaat karşılığı iade edildiği iddiaları dillendirildiğinde Hükümet hem yurt içinde, hem de bölgesel ve uluslararası arenada zor durumda kalmıştı.
Bu nedenle gazetecilerin karşılığında sığınmacı kamplarındaki Suriyelilerin iade edilmesi fikrine daha başta soğuk yaklaşıldı normal olarak.
Suriye'den gelen ve doğruluğu yüzde yüz kesinleştirilemeyen rivayetlere göre Türk gazeteciler Suriye içinde bir kaç ayrı kente götürüldüler.
Yakın zamana kadar kadar İran'ın arabuluculuğunda yapıldığı öne sürülen görüşmelerde yol alınabilseydi
17 Nisan Suriye Kurtuluş Günü'nde Esed yönetiminin iyi niyet ifadesi olarak Türk gazetecileri serbest bırakacağı da konuşuldu. Üstelik bu arabuluculuk çalışmaları sayesinde İran'ın da uluslararası alanda Nükleer Görüşmeler sayesinde edindiği sempatiyi arttıracağı ve her iki ülkenin de durumdan kazançlı çıkacakları sesli olarak düşünüldü..

Ama sonuçta bunlardan hiçbiri olmadı ne yazık ki. Suriyede esir Türk gazeteciler yaklaşık bir buçuk aydır ailelerinden ve ülkelerinden uzakta.
Dışişleri Bakanlığı net bir sonuca yaklaşmadan umut verici beyanlarda bulunmak istemiyor anlaşılan.
Genel söyleme göre günlük hayatla uluslararası ilişkilerdeki zaman birimleri farklıdır bilirsiniz. Bir gün insan hayatı için çok kısadır ama o bir günün birkaç saatinde bile uluslararası ilişkilerde dünya tarihini değiştirebilecek değişimler yaşanabilir..
İnşallah bu değişimler olumlu anlamda yaşanır. Ve umarız Adem Özköse ve Hamit Coşkun ülkelerine ve sevenlerine kavuşurlar..
Ve yine en az bunlar kadar önemli bir ayrıntı : Terör örgütünün elindeki asker ve memurlarının durumu aylardır bilinmezliğini koruyan Türkiye Cumhuriyeti ve halkı en azından gazetecilerin geri dönmesiyle az da olsa bir umut yakalayabilir..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumunuz için teşekkürler..