Hayat bir merhaba ile elvedanın arasına sıkıştırdığımız zamanlardan ibaret. Ve bu "arada kalmış" zamanların rengi bize kalmış. Ya katran karası, ya dumani gri veya denizimsi, gökyüzümsü maviler.. Tamam, ciddiye de alın ama nolur "arada hayatı da yaşayın be abiler!"
5 Nisan 2012 Perşembe
12 Eylül Yargılanırken..
Çocukluğumun hayal meyal hatırladığım bir dönemiydi 12 Eylül darbesi. Öncesinde stresli günler, geceler var kırık dökük anıların başlarında.. Sonrası radyoda "ajans"ta darbeder yurdumdan havadisler..
Kenan Evren, Nurettin Ersin, Nejat Tümer, Sedat Celasun ve Tahsin Şahinkaya.. Darbe günlerinin adı en sık duyulan isimleri, ihtişamlı komutanlarıydı.. Görünüş olarak Tümer, Celasun ve Ersin'i pek ayıramazdım birbirlerinden. Kenan Evren denklemin en başındaki isimdi, kralıydı o günlerin. Çocuk hafızamda Tahsin Şahinkaya biraz yakışıklılığı, en çok ta laci havacı üniforması sayesinde en akılda kalan isim oluyordu o günlerde.
Sonrası aylar yılları kovaladı. Önce Bülent Ulusu'nun başbakanlığı vardır aklımda, sonra da yağ, şeker, tüpgaz kuyruklarının bir nebze rahatlaması.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)